2016 yılından bu yana Türk Silahlı Kuvvetlerinin aktif şekilde kullandığı siber güvenlik sistemi Ahtapot, NATO testlerinden de başarıyla geçti.
Türkiye’de halk “Ahtapot” yazılımını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan duydu. Aralık ayının son günleriydi.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ödül töreninde konuşan Erdoğan, "Karargaha yapılan siber saldırıyı 'Ahtapot' yazılımı engelledi” dedi ve bu önemli proje bir anda gazetelerin, televizyonların haberlerinde kendisine yer buldu.
Oysa proje yıllardır sürdürülüyordu. Öyle ki, Türk Silahlı Kuvvetleri Ahtapot yazılımını 2016 yılından bu yana aktif şekilde kullanıyordu.
Peki Ahtapot tam olarak ne ve nasıl çalışıyor?
Ahtapot bir siber güvenlik yazılımı. Basit anlatımla bilgisayarları ve onları birbirine bağlayan sistemleri her türlü saldırıdan koruyor. Dünyada ticari olarak kullanılan ve on yıllardır geliştirilen benzer yazılımlar elbette var. Ama Ahtapot tamamıyla yerli. Yine Türk mühendislerin, yazılımcıların geliştirdiği işletim sistemi olan Pardus ile birlikte çalışıyor.
Yazılıma isim aranırken çok katmanlı, farklı modüller ile pek çok güvenlik önlemi geliştirilmesi, akla bir çok kolu olan ahtapotları getirince yazılıma Ahtapot adı verildi.
Projeyi TÜBİTAK ULAKBİM yürütüyor
TÜBİTAK Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) Müdürü Mehmet Mirat Satoğlu, yazılımı benzerlerinden ayıran pek çok özelliği olduğunu söylüyor. Diğer ticari güvenlik sistemlerden en önemli farkı ise değişik bileşenlerin bir arada uyumlu çalışmasını sağlayan bütünleşik bir sistem olması.
Milli yazılım Ahtapot, ülkedeki açık kaynak topluluğun gelişmesi için önemli bir adım olacak. Ayrıca ikinci 100 günlük eylem planında önemli bir yere sahip.
Ahtapot Bütünleşik Siber Güvenlik Sistemi, güvenlik duvarı, web uygulama, e-posta, saldırı tespit/önleme, siber saldırı erken uyarı, güvenli bağlantı ve güvenli internet erişim sistemleri gibi özelliklere sahip.
Ayrıca Türkçe, kolay anlaşılır, kurulur ve işletilebilir bir sistem.
Yerli yazılımın önemi
Her yazılımcı, kendi ürettiği yazılımın zayıf noktasını bilir. Kimi zaman anahtarı kendi cebinde olan arka kapılar oluşturur. Her sadırı, her tecrübe satın aldığınız yazılımı değiştirip dönüştürürken sizi kullanıcı olarak daha bağımlı hale getirir.
Yurt dışından yazılım satın almak özellikle devlet kurumları için hep bir soru işareti oluşturmuştur. Siber savaş senaryolarının bu derece yüksek sesle konuşulduğu, bilgi güvenliğinin bu derece önem kazandığı bir dönemde ne zaman size bir sıkıntı yaratacağını bilmediğiniz yabancı bir yazılıma güvenmek zordur.
Oysa Ahtapot, üzerinde kurulduğu işletim sistemine kadar her adımında yerli imkanlarla geliştirilmiş bir güvenlik yazılımı. Dolayısıyla her kapının anahtarı Türk yazılımcılarının elinde.
Peki Ahtapot ne kadar güvenli?
Ahtapot yüksek güvenlik standartlarına sahip. Bunu söyleyen biz değiliz, NATO.
Yazılım geçen yıl 3-6 şubat tarihleri arasında NATO tarafından önemli bir sınava tabi tutuldu. Farklı saat aralıklarında yapılan “DDoS saldırıları”nı başarılı bir şekilde savuran güvenlik sistemi, NATO’dan tam not almayı başardı.
Ahtapot’un bir sonraki sınavı bu kez 28 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen NATO – CWIX tatbikatındaydı. Yazılım siber güvenlik tatbikat senaryolarının tümünden başarıyla geçti.
Kurumların ihtiyaçlarına göre geliştiriliyor
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) güvenlik ihtiyaçlarını da karşılamak için geliştiren Ahtapot yazılımı artık diğer kamu kurumlarında da kullanılmaya başlandı. Bu yıl içinde İstanbul Eyüpsultan Belediyesi siber güvenliğini Ahtapot’a emanet etti. Diğer kurumlarda da kurulum denemeleri yapılıyor. Aynı zamanda ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirme ve destek faaliyetlerine de devam ediliyor. Yani Ahtapot gelişiyor, yenileniyor, farklı ortamlar, ihtiyaçlar ve amaçlar için güçleniyor.
Yurt dışından Ahtapot’a ilgi
Ahtapot yalnızca yurt içinde değil dışında da ilgi görüyor. Özellikle Tayvan ve Katar siber güvenlik konusunda büyük yatırımlar yapan iki ülke Ahtapot için TÜBİTAK’ın kapısını çaldı.
NATO tatbikatlarında büyük sükse yapan Ahtapot, kollarını ne zaman yurt dışına uzatır henüz belli değil. Ancak Türkiye içindeki pek çok kurum hızlı bir şekilde Ahtapotun koruması altına girecek gibi görünüyor.